Ne aramıştın?

deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
deneme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Haziran 2011 Pazar

Kavramlar 1 : Müzik

Sting - Every Breath You Take / Dünyada yapılmış sanılan en romantik şarkılardan biri (aslı ise dünyada yapılmış en sapık şarkılardan biri)


Santana - Black Magic Woman / Santana'nın yapmış olduğu en iyi 2. şarkı. Sizi alıp götürür. (1. smooth ona laf yok)


Madonna - Die Another Day / Kesinlikle dayanma gücü ve farklı şeyler yapma isteği verir.


Dubliners - Rocky Road To Dublin / Sherlock Holmes'a çok yakışır, söylemek oldukça zordur ve insanı mutlu eder :)


Buena Vista Social Club / Şarkı seçemeyeceğim. Hepsi bende dinginlik ve dans etme isteği oluşturuyor.


ABBA - Gimme Gimme Gimme / !


Moby - Extreme Ways / Bana arabaya atlayıp uzaklara gitme isteği verir.


Michael Jackson - Thriller / Dansı denenmeli, devrim yaratmıştır ve spora süper gider.


Depeche Mode - Wrong / Klibi çok etkilidir ve bazen ruh halini çok iyi yansıtır. Bazen araba geriye doğru gider.


Led Zeppelin - Heartbreaker / Ayağınızla ritim yapacağınız, gitar sesine hayran kalacağınız olay,  hayran kalmıyorsanız muhtemelen bu şarkıyı dinlemiyorsunuzdur.


Queen - I Want It All / Muhteşemlikte sınır tanımayan grubun kendisi gibi olan şarkı.


ZAZ - Je Veux / İnsanı biraz kendine döndüren ve düşündüren şey, tam otobüsün camından bakarken dinlenmesi lazımdır. Yağmurlu hava tercih edilir ama zorunlu değildir.


Editors - Papillion / Koşma isteği veriyor, aynı klibindeki gibi. Kurtuluşu simgeliyor benim için.


Şu anlık bu kadar. Aşık olduğum şarkılardan bazıları. Belki devamı gelir...

24 Kasım 2010 Çarşamba

From !?! To ..

         Sonunda aklındaki tasarıyı gerçekleştiriyordu. Bavulunu sessizce toparlamış, uzun süredir biriktirdiği parasını gizli yerinden almış, arabasına benzini doldurmuştu. Kotunu giydi, o sevidği ince kolsuz bluzu geçirdi üzerine. Pilot gözlüklerini taktı kafasına, tanyeri olduğu için birde kazak aldı. Hazırdı gitmeye, son defa eve baktı veda edermiş gibi. Not bile bırakmadı geriye. Hiçbir şey kalsın istemiyordu. O hayat eskiyeli çok olmuştu, belki de haddinden fazla. Apartman kapısını açtı bavulunu çekiştirerek. Elektronik olarak sadece bilgisayarı yanındaydı . Ama onu bile temizlemişti. Ne telefon vardı yanında ne de başka birşey. Yeni alacaktı, izlenmek istemiyordu. Daha arabasını aldığını bilen bile sadece bir kişi vardı.

        Arabaya bindi, üstünü açtı o temiz havayı ciğerlerinde hissedebilmek için. Yola çıktıktan sonra gazı kökledi. İyi hissettirdiğini  kendine itiraf ediyordu. Geleceğin bilinmezliği aklında soru işaretleri oluşturuyordu ve bunu seviyordu. Sevdiği şarkılardan bir CD'si vardı. Onu dinlemeye başladı. "There is always a room in life for this..." diye mırıldanarak yola devam etti. Saatler boyu araba kullandıktan sonra hava kararırken hedefine doğru yaklaştı. Denizin dinginliği ve sonsuzluğu onu rahatlatıyordu. Bir şarkı sözü geldi aklına. "De Alto Cedro voy para Marcan / Llego a Cueto, voy para Mayar" - "From Alto Cedro, I go to Marcan /I arrive in Cuto, and then I go towards Mayar." Yüzünde bir gülümseme belirdi. Galiba istediği yere varıyordu çünkü uzaktan küçük bir ev görünüyordu. Ahşaptan yapılma sevimli bir yer. "Sahilde bir tek o var" diye düşündü. "Ne güzel".. Arabayı evin yanına sürdü ve direkt durdu. Buralarda otopark sorunu olacağını sanmıyordu. Bavulunu aldı, ardından eve doğru yöneldi. İçini korku kapladı bir anda. "O da burada mıdır?" diye ummaya başladı. "Lütfen Tanrım.." Derin bir nefes aldı ve kapıyı çaldı. 1-2 dakika sonra ona biri açtı kapıyı, beklenen kişiydi. Ona uzun uzun baktı. Bavulunu bıraktı ve sımsıkı adama sarıldı. Onun kendine has kumlu kokusunu içine çekti. Ve dudaklarından şu sözler döküldü. "Merhaba..."