Ne aramıştın?

Hasta etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hasta etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mayıs 2011 Pazartesi

That's Amore.

              When the moon hits your eye like a big pizza pie, that's amore. Şarkıyı indirdim ve bana ultra mutluluk verdi. Müziği Akdeniz'i andırıyor. Keyfi yani. Bir de okuduğum kitapla birleşince... Yıldızlı ve Yağmurlu Geceler. Kütüphanemizden ıslandığı için ayrılacaktı bende onu evlat edindim. İyiki de yapmışım. Çünkü gerçekten güzeldi ve bir Yunan adasında geçiyordu. Tahmin edersiniz artık nasıl bir bütünlük olduğunu.. Bu tarz kitaplar pek fazla okumam ama bu beni gerçekten mutlu etti ve düşünmeye zorladı. Tavsiye ederim kesinlikle! Evde bağıra bağıra şarkı söylüyordum (ve tekrar çalar that's amore..)  kitap bittikten sonra. Saflık vardı üzerimde yani :)


              Ama bir sözle moralim bozuldu. Öpüldün B. Ah ah, bu yeteneği onun valla çok kötü. Tedirginlik sardı her tarafımı. Masanın başından kalktım direkt. Bari dedim birşeyler yazayım. İlaç gibi gelecek şeyse aşağıda:




Sizleri Martin Dean - That's Amore ile başbaşa bırakıyorum.


Görüşürüz

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Hakkımı bulamıyorum, hani nerede? yardım edermisiniz?

              Bugün oldukça tatsız ama bir o kadar da hoş geçti. Birkaç gündür göremediğim kankacım M. sonunda teşrif ettiler :)))) Buraya kadar güzel, tamam. Sonra geometri sınavı gelir.. Çok hoş bir şekilde. O kadar çalışmama rağmen bir işe yaramamasına mı, öğretilenlerle alakası olmamasına mı, çevremdeki herkesin kağıtlara aval aval bakması mı, yoksa sinirlerimi bozmama mı yanıayım bilemedim. Ama yapılacak birşey yokmuş. Önceden deneyenler kasma, aynı şeyi yaşayan bazıları ise nolcak yani boşver diyor. Tabi benim hayatımı etkilemesi veya başkalarının hayatını etkilemesi de önemli değil dimi? Bu mudur yani? Bakalım yarın birşeyler yapacağız, ne olacağı bilinmez ama. İsyanlardayım yani. Böyle giderse hukukçu filan olacağım o derece. 


             Ama bir de çikolata var hayatta. Böyle filmler var, sonracıma fotoğraf çekmeler, iyi havalar, kocaman dondurmalar var. Bir de küçüklüğün ne kadar güzel olduğunu hatırlatan fotoğraflar, anılar var. Sabır zor meslek dostum. Anlamak da öyle. Ne yazık ki ben bu iki konuda da prof. olduğumu söyleyemeyeceğim (Arkadan da desert rose'u ver anacım). Her geçen gün daha zor geliyor bazen. Avutmak için kendimi, yalnızlığın sesini dinliyorum, kitap okuyorum başka alemlere dalarak. Bir de şarkı söylüyorum. Mutluluk katsayımı yükselten şeyler bunlar. 


          Dedim ya şarkılar güzeldir. Eline alırsın şarap kadehini, arkada Buena Vista Social Club. Hava yavaşyan karanlık olur. Hafiften yudumlarsın şaraptan. Mırıldanırsın " Dos gardenias para ti / que tendran todo el calor de un beso / de esos que te di / y que jamas encontraras / en el calor de otro quere "..


Adiós

28 Ekim 2010 Perşembe

Hasta Olmak

Mükemmel, bir defa daha hastayım. Ama hasta olmak değil, insanların hasta olmama sebep olan şeyleri tekrar tekrar söylemeleri cidden can sıkıcı. İçinizden sizin de "Hey, iki gün sonra iyileşeceğim" demek gelmiyor mu?  Ben gizlice bana iyi gelecek ilaçları alıp kendime bakarken, siz de hasta olmamaya bakın :) Hele ki en yoğun haftalarınızdan birini yaşıyorsanız..