Ne aramıştın?

22 Kasım 2010 Pazartesi

Kafaya Takılanlar (bölüm 1)

      Arkadaşım ben anlamadım, neden bütün ahali 17.00 sıraları toptan e-5 i tıkıyor. Eskiden ne güzeldi, derdim oh hemen giderim eve, uzatırım ayaklarımı. Ama yok! Son bir ay İstanbul'a 1 milyon kişi göç etti herhalde. Valla İstanbul'un trafiği çekilmiyor. Yürüyerek gideceksin heryere veya motorsiklet edineceksin.

      Diğer bir konu ise insanlara da nasıl görünüyorum ben onu da anlamadım. Beklentileri arttıran bir tipim var herhal. Böyle herşeyde mükemmel olabilirim sanıyorlar. Onlara buradan "Ben de insanım" demek istiyorum.

      Bir de dedim (normalde spor yapıyorum) hem fit olayım hem de zayıflayayım. Ne hikmetse o kadar tatlıya karşı çıktım. (insan bayram sonunda başlar dikkat etmeye değilmi? işte..) Aslında tam da yenilecek dönem şu tatiller.. Eğer işi gücü siz yaratıyorsanız, araya çerez iyi gider diye düşünüyor. Ama ben onlarsız da kitaplarımı okudum bol bol. Ama çalışmam gereken şeyler hikaye oldu. Olsun, kitap okumak da iyidir bence. Ölü Ruhlar Ormanı'nı okudum, J.C. Grange'dan. Açık söyleyeyim adamın hayranıydım, hayal kırıklığına uğradım. 10-20 syf önce olayı  çözünce o bütün iyi kurgu gitti bi anda benim için. Okuduğum başka bir kitap olan Oliver Sacks'den Uyanışlar'ı tavsiye ederim. insanın gösterebileceği mucizevi çabaları gösteriyor. Türk yazarların macera romanlarını da okudum, tarzları nasıl diye. Gördüm ki biraz daha çalışma gerektiriyor daha yaratıcı olabilmeleri için. Bu kadar bayramda ne yaptığımdan konuştum o zaman "Geçmiş Bayramını Kutlu Olsun" demek de gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder